Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 867 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8563 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği ve şikayetin süresinde olmadığı ayrıca taşınmaz üzerinde konut finansman kredisinden kaynaklanan ipotek bulunduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez ve bu maddede yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Borçlunun şikayete konu hacizleri öğrendiği kabul edilen kıymet takdir raporunun incelenmesinde; kıymet takdiri raporunun, şikayete konu haczin konulduğu icra takibine değil, ... 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6789 Esas sayılı takip dosyasına ilişkin olduğu, söz konusu raporda; şikayete konu haczin konulduğu ... İcra Müdürlüğü’nün 2015/1141 Esas sayılı takip dosyasından bahsedilmediği, bu nedenle de ... 29. İcra Müdürlüğü’nün 2015/6789 Esas sayılı dosyasından yapılan kıymet takdiri tebliğ işlemi ile borçlunun şikayete konu ... İcra Müdürlüğü’nün 2015/1141 Esas sayılı takip dosyasından konulan hacizleri öğrendiğinin kabul edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz üzerine 06/08/2015 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, İİK'nın 103. maddesine ilişkin davetiyenin borçluya tebliğine dair tebligat evrakının dosyada bulunmadığı , bu durumda, borçlunun hacizlerden en erken dilekçe tarihinde haberdar olduğu anlaşılmakla 05/11/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan borçlunun, daha önce ipotek tesis ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, konut kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira, zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz üzerinde, Denizbank A.Ş. lehine 11/08/2010 tarihli ipotek kurulduğu, söz konusu ipoteğin, Denizbank A.Ş. ile borçlu arasında imza olunan konut finansman kredi sözleşmesi gereğince adı geçen banka lehine kurulan ipotek olduğu görülmüş olup, ipoteğin, sosyal amaçlı kredinin teminatını teşkil etmesi ve dolayısıyla zorunlu ipoteklerden olması karşısında, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına herhangi bir engel bulunmamaktadır. O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması ve taşınmaz üzerinde mevcut ipoteğin zorunlu ipoteklerden bulunması sebebiyle borçlunun, meskeniyet şikayetinin esasının incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.