Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8626 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 22186 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: İstanbul 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/07/2011NUMARASI: 2010/2999-2011/1039Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değilse de, Alacaklı vekili tarafından başlatılan ilamlı icra yolu ile takibe karşı borçlu vekilinin, borçlunun haline münasip evinin haczedildiğini belirterek bu haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İ.İ.K.'nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan, ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez. Somut olayda, mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın değerinin 400.000,00- TL.olduğu ve borçlunun iktisadi ve sosyal durumu ile aile efratları dikkate alınarak elde edilecek para ile aynı yer veya benzer bir yerde uygun bir daire alınmasına imkan olamayacağı, davacının aynı yer veya benzer bir yerde alacağı dairenin fiyatının da 400.000,00 TL mertebesinde olacağı bildirilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, bilirkişilerden ek rapor alınarak borçlunun taşınmazın bulunduğu İstanbul'un daha mütevazi bir yerinde haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve yetersiz rapora dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.