Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 862 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13546 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Tortum İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/01/2011NUMARASI: 2009/14-2011/1Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Şikayetçilerden Muhammet karar 20.01.2011 tarihinde tefhim olunmuş, temyiz defterine kayıt ve temyiz harcı ise 10.03.2011 tarihinde tamamlanmış olup, Karar temyiz edene 20/01/2011 tarihinde tefhim edildiği halde temyiz dilekçesi belirli süre geçirildikten sonra, 10/03/2011 tarihinde verilip kaydettirilmiştir. Adı geçenin temyiz dilekçesinin süre aşımı nedeniyle (REDDİNE), 2) Şikayetçi temyiz itirazlarının incelenmesinde;Takip dayanağı Tortum Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 31.07.2003 tarih ve 2003/56 E., 2003/87 K. sayılı ilamı ile "Tortum ilçesi Bahçeli mahallesi, Mediler (Cinkaya) mevkiinde 113 Ada 12,13,14,18,25 nolu parsellerin kuzeyinde ve 2,3,6 nolu parsellerin güneyinde kalan ve doğudan batıya akan Tortum Çayı'na davalının müdahalesinin men'ine, zirai bilirkişi raporunda D harfi ile gösterilen davalı tarafından dava yatağına konulan çeperin kaldırılmasına" karar verildiği ve bu ilamın infazı için takip yapıldığı görülmektedir.Şikayetçiler tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, men'i müdahale ilamına konu yerin Tortum Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 15.02.2006 tarih ve 2003/58 E., 2006/29 K. sayılı tescil kararı ile adlarına tescil edildiği, çeperin de mülkiyet alanları kapsamında olduğu iddia edildiği, icra mahkemesince verilen 12.09.2008 tarih ve 2008/7 E., 2008/6 K. sayılı istemin reddine ilişkin kararın Dairemizin 09.04.2009 tarih ve 2009/227 E., 2009/7763 K. sayılı ilamı ile; kesinleşen 2 ayrı ilamın söz konusu olduğu, mahallinde ihtilaflı yerle ilgili keşif yapılarak, her iki kesinleşen kararın dayanağı keşif zaptı, orada düzenlenmiş krokiler gözetilerek mümkünse krokiyi düzenleyen kişiler de mahallinde bulundurularak ihtilaflı yerin şikayetçiler adına tapuya tescil edilen taşınmaz kapsamında kalıp kalmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi yerine eksik inceleme ile sonuca gidildiği gerekçesi ile bozulduğu anlaşılmıştır.Mahkemece bozmaya uyularak bozma ilamı doğrultusunda mahallinde yapılan 16.03.2010 tarihli keşif sonrası bilirkişi ayrı rapor tanzim ettiği, raporların ilk ikisinde ihtilaf konusu yerin şikayetçilere ait parsel içinde kaldığının belirtildiği, son ek raporda ise dışında kaldığının belirlendiği, raporların birbiri ile çelişkili olduğu görülmüştür. Anılan raporlar uyuşmazlığı çözme konusunda yeterli olmadığı gibi kendi aralarında da çelişkili olmakla, hüküm tesisi için yerli değildir.O halde mahkemece yeniden üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, ihtilaflı yerin şikayetçiler adına tapuya tescil edilen taşınmaz içinde olup olmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, birbirleriyle çelişik ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayalı olarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi On temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda (2) nolu bentte yazılı gerekçeyle mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.