Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8606 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34780 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;2-Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;Borçlu kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, ikametgahının Kastamonu'da olduğunu, icra takibinin Sinop'ta başlatılmasının doğru olmadığını ileri sürerek yetki itirazında bulunmuş ve takipdayanağı bononun ödeme emrine eklenmemiş olması sebebiyle ödeme emrinin iptaline karar verilmesini gerektiğini ileri sürmüş, mahkemece istem bono üzerinde yetki sözleşmesi olduğu ve ödeme emrinin ekinde senet suretinin gönderilmemiş olmasının ödeme emrinin iptalini gerektirir bir husus olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde: tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır, düzenlemesine yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile getirilen yeniliklerden bir tanesi de yetki sözleşmelerine ilişkin olup, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir.Yasal düzenleme ışığında somut olaya bakıldığında; HMK.nun 448. maddesi gereğince, bu kanun hükümlerinin tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla, derhal uygulanacağı dikkate alınarak takip tarihi itibariyle HMK.nun 17. maddesi yürürlükte olduğundan taraflardan her ikisinin de tacir olduklarına ilişkin bilgi ve iddia bulunmadığından alacaklı ve borçlu arasında yapılan yetki sözleşmesi geçersiz olup, borçluyu bağlamaz. Bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, 6102 Sayılı TTK.nun 777/3. (6762 Sayılı TTK'nun 689/3.) maddesine göre, açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yerin, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri olarak kabulü gerekeceğinden, yine aynı maddenin son fıkrası gereğince düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağından bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir.Somut olayda, takip dayanağı bonoların tanzim yerinin ve muteriz borçlunun adresinin Kastamonu olduğu görülmektedir. Takibe konu bonolarda Sinop İcra Dairelerinin yetkili olduğunun yazılması yetki sözleşmesi niteliğinde olup, takip tarihi itibari ile yürürlükte olan 6100 Sayılı HMK'nun 17. maddesi gereğince yetki sözleşmesi geçersizdir.Öte yandan İİK.nun 58/3. maddesi gereğince; alacak bir belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya alacaklı yahut mümessilli tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine verilmesi ve ayrıca Hukuk Genel Kurulu'nun 2.2.2000 tarih ve 2000/12-50 Esas, 2000/47 sayılı kararında da açıklandığı üzere, İİK.nun 61/l. maddesi (2). cümlesi gereğince de takip bir belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi zorunludur. Bu durumda, mahkemece istemin kabulü yerine reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdirSONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) nolu bentte yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.