MAHKEMESİ: Ankara 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/07/2010NUMARASI: 2010/569-2010/966Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Çeke dayalı genel haciz yoluyla yapılan takibe karşı borçlu, borca itirazla birlikte zamanaşımı itirazında da bulunmuş, mahkemece, çek üzerinde itiraz eden borçlunun imzası bulunmadığından, alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile istemin reddine ve borçlu lehine tazminata hükmolunmuştur. TTK.nun 730.maddesi göndermesi ile çekler hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 638.maddesinde, poliçe bedelini ödemiş olan kimsenin, kendisinden önce gelen borçlulardan, ödemiş olduğu miktarın tamamını ve maddede sayılan bedelleri isteyebileceği düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, takip dayanağı çekin arka yüzünde, itiraz eden borçlu şirketin kaşesi ve imzasının bulunduğu, imzanın bulunmadığı veya şirket yetkilisine ait olmadığı yönünde bir itirazının da bulunmadığı dikkate alındığında alacaklı hamilin, ciranta olan borçlu şirkete karşı takip yapmasında yasaya uymayan bir yön bulunmamaktadır. Çek vasfındaki dayanak belgenin borç ikrarını içeren İİK.nun 68/1.maddesinde yazılı belgelerden olduğu da tartışmasızdır. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve zaman aşımına itirazının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.Diğer taraftan kabul şekli itibariyle de; İİK.nun 68/son maddesine göre, itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, aynı nedenlerle reddi halinde ise, alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine %40'dan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Mahkemece, alacaklının itirazın kaldırılması istemi, sadece takip dayanağı belgenin İİK.nun 68/1 maddesinde belirtilen belge niteliğinde olmadığından bahisle, işin esası incelenmeksizin reddedildiğinden, borçlu yararına tazminat verilmesi için yukarıda açıklanan aynı maddenin son bendinde öngörülen, talebin esasa ilişkin nedenlerle reddi koşulu oluşmadığından alacaklının tazminatla sorumlu tutulması da doğru değildir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 05/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.