MAHKEMESİ : Bandırma İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/02/2010NUMARASI : 2010/58-2010/58Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu Y.Ç aleyhinde Bandırma İcra Müdürlüğü'nün eski 2007/4753 yeni 2009/4134 Esas sayılı takip dosyası ile, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile 80.300 YTL'nin tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla tahsili talep edilmiş, daha sonra da, Bandırma 2. İcra Müdürlüğü 'nün 2008/2386 Esas sayılı dosyası ile 80.000 YTL için Bandırma 1.İcra Müdürlüğü'nün 2007/4753 Esas sayılı dosyasına konu takip alacağı ile tahsilde tekerrür oluşturmaması kaydıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmıştır. İpotekli takip dosyasında gayrimenkulün satılması sonucunda 42.010 YTL tahsil edilmiş ve tahsil harcı da ödenmiştir. Alacaklı vekili bu tahsilattan sonra Bandırma 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/4134 Esas sayılı dosyasına müracat ederek, 42.010 YTL 'nin ipotekli takip dosyasında tahsil edildiğini, bu tahsilatın düşülerek bakiye alacak için takibe devam edilmesini talep etmiştir. İcra Müdürlüğünce takiplerin birbirinden bağımsız olduğu belirtilerek, tahsil edildiği iddia edilen miktarın harcının ödenmesi halinde kalan kısım için takibe devam edilebileceği bildirilerek talep reddedilmiştir. Bu karara karşı icra mahkemesine yapılan şikayet de aynı nedenle mahkemece reddedilmiştir. 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesinde "her ne sebep ve suretle olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır." hükmü mevcut ise de, somut olayda alacaklı aynı alacak için iki ayrı takip dosyası ve takip yolu ile tahsil talebinde bulunmuş ve bir dosyada yaptığı tahsilatın harcını o dosyada ödemiştir. Harcını ödeyerek tahsil ettiği para için alacaklıdan ikinci defa harç talep edilemez.O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü gerekirken, reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/02/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.