Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 841 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 34072 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/03/2013NUMARASI : 2013/48-2013/298 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı T.. F.. vekili tarafından borçlu hakkında Bireysel Bankacılık Hizmet Sözleşmesi ve hesap kat ihtarına dayalı olarak genel haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçluya Örnek 7 no'lu ödeme emri 04.02.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. İİK'nun 62/1. maddesi gereğince, borçlunun icra dairesine yasal süresi içinde başvurarak, borca itirazı üzerine, icra müdürlüğünce 28.12.2012 tarihinde takibin devamına karar verildiği görülmüştür. 01.11.2005 gün ve 25983 sayılı Resmi Gazetede ( Mükerrer) yayımlanan 19.05.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/4.maddesi uyarınca "Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz." düzenlemesi yer almaktadır. Aynı Kanun'un Geçici 13. Maddesinde ise "Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin ??oğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Halinde T. Emlak Bankası A.Ş. dahil) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı ayni hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine olmamak üzere Fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165. madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması, tüzel kişilerin kanuni temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dahil bankalarınca uygulanır. "hükmüne yer verilmiştir. Madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere; 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 138/4.maddesi alacaklı banka yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin yapılacak icra takiplerinde uygulanabilecektir. Somut olayda ise, takibe konu Bireysel Bankacılık Hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacak bu tarihten sonra 20.11.1998 tarihinde kat edilmek suretiyle muaccel hale geldiğinden, borçlunun icraya itirazı üzerine takip durmayacağından icra müdürlüğü kararı kanuna uygundur. O halde, mahkemece, şikayetin reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.