MAHKEMESİ: Fatih 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 31/12/2009NUMARASI: 2009/821-2009/1947Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlulara 07.03.2007 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekilinin ise İİK. nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra 20.04.2009 tarihinde, ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olup, takipten 15.04.2009 tarihinde haberdar olduklarını belirterek, imzaya itiraz ettiği, 10.08.2009 tarihli duruşmada mahkemece itiraz eden vekilinin duruşma gününü bildiği halde duruşmaya gelmediği, mazerette bildirmediği nedeniyle dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına, akabinde de 31.12.2009 tarihinde HUMK.’un 409/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.Ancak, borçlular vekilince, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarih olan 10.08.2009 tarihinde duruşmadan sonra saat 11.00’de havale edilmiş mazeret dilekçesi sunulduğu ve ekinde de tebligat için posta pulunun bulunduğu g??rülmüştür. Bu durumda mahkemece itiraz eden vekiline, dosyanın işlemden kaldırıldığına dair ara kararın tebliği gerekirken, borçluların yenileme haklarını engeller ve hak kaybına yol açacak biçimde herhangi bir tebliğ işlemi yapılmaksızın yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.Öte yandan, İİK. nun 58/3.maddesi gereğince alacaklı, yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığını takip talepnamesinde göstermek zorundadır. Aynı zorunluluk İİK. nun 60/1.maddesi uyarınca ödeme emri için de geçerlidir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re'sen göz önünde tutulmalıdır (HGK. nun 12.05.1999 tarih ve 1999/12-271 E., 1999/301 K. sayılı kararı). Takip talepnamesinde, yabancı para alacağının Türk Lirası karşılığı harca esas değer adı altında gösterilmiş ise de ödeme emrinde gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece bu hususun re’sen nazara alınarak, ödeme emrinin iptaline karar vermesi gerekirken, göz ardı edilmesi doğru değildir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.