Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8344 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 26032 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Kırıkkale İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/09/2009NUMARASI: 2009/702-2009/453Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Haciz, cebri icra organı tarafından yapılan devlete ilişkin bir hakimiyet tasarrufu olup, icra takibinin konusu olan belli bir para alacağının ödenmesini sağlamak için, bu yolda istemde bulunan alacaklı lehine, söz konusu alacağı karşılayacak miktar ve değerdeki borçluya ait mal ve haklara icra memuru tarafından hukuken el konulmasıdır. İcra Dairesinin, haciz talebinden itibaren en geç üç gün içinde haczi yapması gerekir.(madde 79/1) İcra Müdürlüğünce, "borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta bulunan menkul malları ile gayrimenkullerinden ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflarda dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı" haczedilecektir.(madde 85/1)Gerek İİK.nun 79.maddesinde, gerekse 85.maddesinde yer alan ifadelerden ortaya çıkan sonuç, icra müdürüne haciz uygulanması konusunda bir takdir yetkisi tanınmadığıdır. (HGK.nun 31.03.2004 tarih ve 2004/12-202 E – 2004/196 K. )Şikayete konu olan Ordu Yardımlaşma Kurumundan alınan maaş ve diğer gelirler, 5510 sayılı kanun kapsamında olmadığından, haczi yasaklanan aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceğine ilişkin, aynı kanunun 93/1.maddesinin son cümlesinin somut olayda uygulanması mümkün değildir. O halde, mahkemece, icra müdürünün, alacaklı vekilinin haciz talebinin reddine ilişkin işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin reddi isabetsizdir.Kabule göre de, Ordu Yardımlaşma Kurumundan alınan maaş ve gelirlerin haczine engel bir hüküm olmadığı halde, yanlış değerlendirme ile 5510 Sayılı Kanun hükümleri gerekçe gösterilerek şikayetin reddi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.