Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8310 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6119 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Diyarbakır 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 21/11/2006NUMARASI: 2005/41-514Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Anayasa’nın 4709 Sayılı Yasa ile değişik 46/son fıkrası hükmüne göre kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanması talep edilebilir. Bir başka anlatımla henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedeli için 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanmaz. Anayasa’nın 46/son maddesindeki değişikliğin ilamın kesinleşmesinden itibaren uygulanabileceği hesaplamada nazara alınmalıdır. İcra Mahkemesince takip dayanağı ilamın kesinleşme tarihine kadar 3095 Sayılı Yasa hükümleri doğrultusunda (Bütçe Kanunlarında yer alan yıllar ve oranlar gözetilerek) faiz oranı talep edilebileceği, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasa’nın 46/son maddesindeki değişikliğe göre kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden faiz istenebileceği gözetilerek anlaşmazlığın çözümü gerekir. Alacaklı vekili takibinde, BK.nun 84.maddesine dayanarak bakiye kalan alacak ile bunun Anayasa 46/son madde hükmüne göre ödeme tarihine kadar işleyecek faizini talep etmiştir. BK.nun 84.maddesi gereğince ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için borçlunun faizi ve masrafları ödememede gecikmemiş olması zorunludur. İcra Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor yukarıda açıklanan ilkelere uygun değildir. Mahkemece takip dosyaları ve yapılan tüm ödemeler ödeme tarihleri itibari ile incelenerek) ilamda belirtilen asıl alacak dikkate alınmak suretiyle yapılan ödemelerin öncelikle faiz ve masraflardan düşülmesi, böylece BK.nun 84.maddesinin uygulanması suretiyle takip dosyaları ve toplam alacak başlangıçtaki ilk ödemeden itibaren hesaplanıp alacaklının bakiye bir alacağının kalıp kalmadığının tespiti gerekir. Bakiye alacağın mevcudiyeti halinde bu alacağın Anayasa 46/son maddesine göre faiz hesabı yapılması için bilirkişiden yeniden Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.