MAHKEMESİ: Gaziantep 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/11/2006NUMARASI: 2006/318/501Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Anayasanın 4709 sayılı yasa ile değişik 46/son maddesi hükmüne göre kesin hükme bağlanan (kesinleşmiş) kamulaştırma bedellerinin ödenmemesi halinde 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulanması talep edilebilir. Bir başka anlatımla, henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedeli için 17.10.2001 tarihinden itibaren kamu alacaklı için öngörülen en yüksek faiz oranı uygulanmaz. Bu oran kararın kesinleşme tarihinden sonrası için hesaplamada dikkate alınacaktır. (HGK.nun 06.07.2005 tarih ve 2005/12-471 sayılı kararı)Bu durumda, kamulaştırma alacağına dayanak ilamın kesinleşme tarihine kadar 3095 sayılı kanunun 1. maddesi, kesinleşme tarihinden sonra ise Anayasanın 46. maddesinde yazılı faiz oranı tatbik edilmelidir.Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda alacaklının takip talebinde bakiye ilam alacağı olarak belirlediği 1.956.000.000-TL. asıl alacak kabul edilerek bu alacağa kamu alacakları için öngörülen en yüksek faizin uygulandığı ve takip tarihinden sonra yapılan kısmi ödemenin BK. nun 84.maddesi uyarınca mahsup edilerek, muhtıra tarihi olan 17.02.2006 tarihi itibari ile bakiye alacağın hesaplandığı anlaşılmıştır. Halbuki takip dayanağı Nizip Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/443-1214 sayılı 21.06.2001 karar tarihli ilamında 991.476.539-TL. kamulaştırma alacağının tahsili hüküm altına alınmıştır. Bu hali ile takip ilama açıkça aykırılık teşkil etmektedir. İlama aykırılık ise süresiz şikayete tabidir. Öncelikle mahkemece takip dayanağı ilamın kesinleşme tarihi belirlenmeli ve borçlunun sunduğu ödeme belgeleri ile aynı ilama dayalı olarak yapılan ilk takip dosyasına yapılan ödemeler incelenerek BK. nun 84.maddesi de dikkate alınarak yukarıda ki ilkeler doğrultusunda hesaplama yapılıp, takipte talep edilebilecek asıl alacak ile işlemiş faiz talepleri ve muhtırada belirlenen alacak miktarı denetlendikten oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.