Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8249 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 26689 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İzmir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/03/2010NUMARASI: 2010/212-2010/232Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1/3-d maddesine göre; müzayede mahallerinde yapılan satışlar katma değer vergisine tabidir. Burada satılan malın ait olduğu kişinin KDV mükellefi olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Kanun koyucu tarafından bu yerlerdeki satışlar özel olarak KDV’ye tabi tutulmuştur. KDV Kanunu’nun 40.maddesine 4108 Sayılı Kanunla eklenen (5) numaralı fıkra ile, Kanunun 17.maddesinin 1.fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlara, sadece vergiye tabi işlemlerinin bulunduğu dönemler için beyanname verdirme, beyanname yerine kaim olmak üzere işleme esas belgeleri kabul etme, bu mükelleflere ait verginin beyan ve ödeme zamanı ile tahsiline ilişkin usul ve esasları belirleme konusunda Maliye Bakanlığı’na yetki verilmiş bulunmaktadır. Söz konusu yetki çerçevesinde Kanunun 1/3-d maddesi uyarınca müzayede yoluyla satış yapan icra dairelerinin, bu satışlarıyla ilgili KDV’nin beyan ve ödenmesi ile ilgili işlemleri, KDV genel tebliğlerinde yer alan açıklamalara uygun yürütülür. Bu bağlamda 48 seri no’lu KDV genel tebliğinin (D) bölümünde;- İcra yoluyla yapılan satışlarda verginin mükellefinin satışı gerçekleştiren icra daireleri olduğu,- İcra dairelerince müzayede mahallinde yapılan satışlar nedeniyle hesaplanan KDV’nin, engeç ilgili mevzuatı uyarınca bedelin tahsil edildiği günü izleyen günün mesai bitimine kadar vergi dairesine beyan edilip, aynı süre içinde ödeneceği ve satışa ait KDV’nin bu süre içinde beyan edilerek ödenmemesi halinde teslimin gerçekleştirilmeyeceği açıklamasına yer verilmiştir.Yukarıdaki yasal düzenlemeler de göstermektedir ki; icra dairesinde ihale gerçekleştirildikten sonra, ihaleye ilişkin KDV’nin tarh ve tahakkuk işlemleri, bu verginin mükellefi sıfatı ile icra dairesi tarafından yürütülmektedir. Bu durumda icra dairesinin anılan verginin mükellefi sıfatı ile yaptığı işlemlerden doğan ihtilafların çözüm yeri de vergi mahkemeleri olmaktadır.O halde icra mahkemesince yargı yolu nedeni ile şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.