MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/10/2012NUMARASI: 2012/393-2012/572Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından iş sözleşmesi ve fesih bildirimine bağlı alacakların tahsili amacıyla 07.6.2011 tarihinde genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 7 ödeme emri tebliği üzerine, 17.5.2012 tarihli itirazın iptali kararı ile takibin kesinleştiği, borçlunun borçlu şirket hakkında iflasın ertelenmesi davasında ihtiyati tedbir kararı verildiğinden bahisle icra müdürlüğünden takibin durdurulmasını talep ettiği, müdürlükçe takibin tedbir kararından bir yıl geriye gidilerek 31.230,00 TL ve fer'ileri için takibin devamına karar verildiği, alacaklı vekilince icra müdürlüğünün takibin kısmen durdurulması ile ilgili işleminin kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür. Kadıköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/643 E. sayılı dosyasında 26.9.2011 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararıyla, İ??K.nun 206. maddesinin 1. sırada yazılı alacaklara ilişkin olanları hariç olmak üzere yapılmış takiplerin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının ise bu tarihten önce 07.6.2011 tarihinde icra takibine başladığı anlaşılmıştır. İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Ancak 206. maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. İşçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatları, İİK.nun 206. maddenin birinci sırasındaki alacaklardandır. Bu düzenlemeler işçiyi koruma amaçlı olup, iflasın açılmasından öncesine ilişkin bir yıllık süre alt sınır olarak öngörülmüştür. Buna göre iflasın ertelenmesinden en fazla bir yıl öncesine ilişkin ve erteleme süresinde doğan işçi alacakları bu madde kapsamında kabul edilmelidir. Aksi halde iflasın ertelenmesi süresinde tek geçim kaynağı ücreti olan işçinin korumasız bırakılması yasa koyucunun amacı ile bağdaşmayacaktır. Somut olayda, takibe konu işçi alacağının tahakkuk tarihi Haziran 2003-Mayıs 2011 (ilamsız takibe konu maaş alacakları tarihi) olup, iflasın ertelenmesi davası devam ederken 26.9.2011 tarihinde tedbir kararı verildiği, ancak alacağın İİK'nun 206. maddesinin birinci sırasındaki alacaklardan olduğu ve dolayısıyla tedbir kararının istisnası kapsamında kaldığı anlaşıldığından, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.