Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8152 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 24110 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: İstanbul 19. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 01/06/2011NUMARASI: 2011/606-2011/893Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi vekili icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak bono da tanzim yeri bulunmadığı gibi borçlu müvekkilinin adının yanında adres olarak bir idari birim de gösterilmediğinden TTK'nun 688 ve devamı maddelerine göre, tanzim ve ödeme yeri bulunmadığından bono vasfını taşımayan senede dayalı yapılan takibin iptalini talep etmiştir. İcra mahkemesince, bonoda tanzim yerinin yazılı olmadığına yönelik şikayet keşidecinin adı yanında tanzim yerinin yazılı olması sebebiyle yerinde görülmeyerek reddedilmiş ise de, şikayetçi borçlu hakkında 01.10.2003 tarihinden 25.10.2010 tarihine kadar herhangi bir işlem yapılmadığından bahisle bu konuda şikayet ve itirazda bulunulmadığı halde, İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince şikayetin bu nedenle kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal eder. Borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Dolayısıyla kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan icra takibinde takibin kesinleşmesinden önce alacağın zamanaşımına uğradığına yönelik itiraz, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında olup, bu maddeye göre itiraz beş günlük sürede yapılmalıdır. Somut olayda, takip konusu bonoda tanzim yeri bulunmadığına ilişkin şikayet yasal 5 günlük sürede yapılmış ise de, borçlunun takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin süresinde zamanaşımı itirazının bulunmadığı ve bu hususun İİK'nun 170/a maddesi kapsamında re'sen gözetilemeyeceği dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, talep de aşılmak suretiyle bu nedenle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.