MAHKEMESİ: Ankara 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/10/2006NUMARASI: 2006/34-927Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Takip dayanağı ilamda hükmedilen tazminat alacağının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.4833 Sayılı 2003 yılı Mali Bütçe Kanunu’nun 51/t maddesi ile 5027 Sayılı 2004 yılı Bütçe Kanunu’nun 49/o ve 5277 Sayılı 2005 yılı Bütçe Kanunu’nun 37/e maddelerindeki faiz oranları genel bütçeye dahil dairelerle, katma bütçeli idarelerin ilama bağlı borçları hakkında uygulanır. (HGK’ nun 01.12.2004 tarih ve 2004/12-667 E, sayılı kararı)Somut olayda borçlu idare ilamda öngörülen tazminat alacağı için takip edildiğine göre yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında faiz hesaplamasının anılan maddelerle yer alan oranlara göre yapılması zorunludur.Ancak, 2003 yılı Bütçe Kanununun 51/t maddesi ile 2004 yılı Bütçe Kanunu’nun 49/o Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. 5277 Sayılı 2005 yılı Bütçe Kanunun 37/e. maddesi de 5335 Sayılı yasayla iptal edilmiş ve iptal hükm?? 1.5.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. O halde Mahkemece 01.01.2005-01.05.2005 döneminde 2005 yılı Bütçe Kanunlarındaki oranlar yerine 3095 sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca faiz hesaplanarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.Kabule göre de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hesap tablosunun düzenlendiği 03.01.2006 tarihi itibari ile, dosya alacağının 12.717,06-YTL. olup, 2.536,25-YTL. fazlalık belirlendiği halde, şikayetin bu doğrultuda kabul edilerek, hesap tablosunun bilirkişi hesaplaması gibi düzeltilmesi yerine, istemin tüden reddi yönünde hüküm tesisi doğru değildir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.