Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8054 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 22346 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/07/2011NUMARASI: 2010/1273-2011/565Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu vekilinin, dayanak ilamın mükerrer olarak takibe konduğu ve alacağın ödendiğinden bahisle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.2577 Sayılı Kanunun 28/2. maddesinde, tam yargı hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenlerin genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı yazılıdır. Bu durumda idari yargının edayı içeren ilamları icra dairesinde ilamlı takibe konu edilebilir. Hukuk Genel Kurulunun 08/10/1997 tarih ve 1997/12-517 E. – 1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere "ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez."Somut olayda, icra takibinin dayanağı olan Ankara 6.İdare Mahkemesinin 10/10/2000 tarih ve 2000/500 E.-866 K. sayılı ilamının, Keçiören Belediye Başkanlığının, tasarruf teşvik kesintilerinin faizi ile birlikte ödenmesi isteminin reddine ilişkin işleminin iptaline yönelik iptal davası olduğu ve hüküm fıkrasının, alacaklı lehine, belli bir miktarın tahsiline dair eda hükmünü içermediği görülmektedir. O halde, mahkemece, dayanak ilamın, yukarıda belirtildiği üzere belli bir miktarı içermediğinden ilamlı takip konusu yapılamayacağı dikkate alınarak takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.