Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8007 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 22314 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: Adana 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/05/2011NUMARASI: 2011/472-2011/420Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun, İş Bankası Mensupları Emekli Sandığı Vakfından almış olduğu emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır.506 Sayılı Kanun'un geçici 20.maddesi kapsamında kurulan sandıklar, 09.03.1983 gün ve 1983/1-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça belirtildiği üzere, Sosyal Sigortalar Kurumu, Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı gibi sosyal güvenlik kuruluşlarındandır.Geçici 20.madde kapsamında olan sandıklar; bağlı bulundukları kuruluşların personeli ile ilgili olarak, 506 Sayılı Kanun'un sistematiği içinde Sosyal Sigortalar Kurumu'nun yüklendiği görevleri ve sağladıkları hakları yerine getirmek üzere kuruldukları için, sosyal güvenlik hukukunun temel ilkelerinin bu sandıklar için de geçerli olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 506 Sayılı Kanun'un geçici 20.maddesi kapsamında kurulan sandıklarca bağlanan aylıkların 5510 Sayılı Yasa'nın 93/1.maddesi uyarınca haczi mümkün değildir.Ancak 506 Sayılı Kanun'un 128.maddesi uyarınca kurulmuş olan sandıklardan alınan maaşların ise haczi mümkündür.Yine, kural olarak, borçlu, İİK.nun 83/a maddesi uyarınca, haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir (HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E.196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.).Borçlunun maaş aldığı İş Bankası Mensupları Emekli Sandığı Vakfının 506 Sayılı Kanun'un geçici 20.maddesi kapsamında kurulduğunun kabulü halinde uygulanması gereken, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” Düzenlemesi yer almaktadır. Bu maddeye, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesiyle “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatı bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir” ibareleri eklenmiştir. Buna göre, icra müdürü borçlunun önceden muvafakati bulunması halinde, gelir, aylık ve ödenekleri üzerine haciz koyabilecektir.Dolayısıyla, İİK.nun 83/a maddesindeki genel kuralın aksine, takibin kesinleşmesinden sonra olmak koşulu ile borçlunun haciz tarihinden önceki muvafakatinin geçerli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.Bu düzenleme usule değil, esasa ilişkin olup, İİK. nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayıldığından ve öncelikle tatbik edilmesi gerektiğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu'nca hak sahiplerine verilen, gelir, aylık ve ödeneklerin haczi hakkında da uygulanması gerekir. Somut olayda, borçlu tarafından, 5838 Sayılı Kanunun 32.maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra 09.03.2011 tarihinde emekli maaşı üzerine haciz konulmasına muvafakat edildikten sonra, icra müdürlüğünce aynı tarihte uygulanan haciz işlemi anılan yasa hükmü karşısında geçerlidir. Öte yandan, İş Bankası Mensupları Emekli Sandığı Vakfının, 506 Sayılı Kanunun 128. maddesi uyarınca kurulmuş olması durumunda ise anılan sandıktan bağlanan maaşın haczini engelleyen herhangi bir yasal düzenleme mevcut değildir.Bu nedenlerle, her iki durumda da borçlunun İş Bankası Mensupları Emekli Sandığı Vakfından almakta olduğu maaşının haczinde yasaya aykırılık bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.