MAHKEMESİ: İstanbul 9. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/09/2012NUMARASI: 2012/802-2012/862Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine yürütülen ilamlı icra takibinde, borçlu şirket, takipte taraf olmayan ortağı oldukları adi ortaklığın semerelerinden kendilerine düşecek ve muaccel olacak kısmının ve ortaklıktaki hissesinin haczine karar verildiğini, muaccel olmayan semerelerin ve hissenin haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiğini mahkemece talebinin reddi üzerine alacaklının talebiyle 23.07.2012 tarihinde icra müdürlüğünce ortaklığın tasfiyesi ve önce ki müzekkerelerde ki hususların yerine getirilmesine karar verilerek ortaklarına müzekkere gönderildiğini icra müdürünün 23.07.2012 tarihli kararı ile bu karara dayanılarak ortaklara yazılan müzekkerelerin iptalini istemiş; Mahkemece istemin reddine karar verilmiştir. B.K.nun 522-523. maddeleri gereğince adi ortaklıkta her ortak, şirketin kârına iştirak hakkına sahip olduğundan ortağın kişisel alacaklıları, borçlu ortağın şirketteki kâr payını İİK.nun 89. maddesine göre haczettirebilirler. Ayrıca adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının da haczi mümkün bulunmaktadır. Bir diğer anlatımla, bir ortağın şahsi alacaklıları, haklarını ancak o şerikin tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler; ne var ki şirket sözleşmesinde bu kuralın aksi de kararlaştırılabilir. Açıklanan bu hükümlere aykırı olarak adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde bu husus, ortaklardan her biri tarafından şikayet konusu yapılabilir. Somut olayda, adi ortaklığın semerelerinden borçlu paydaşa düşecek ve muaccel olacak kısmın haczine karar verildiği görülmüştür. Adi ortaklıkta, ortağın alacaklıları ancak ortağın tasfiye payını haczettirebilir. Alacaklı, ortaklığın malı üzerine haciz koyduramaz. 19.06.2012 tarihinde alacaklının talebiyle icra müdürlüğünce borçlunun ortaklıktaki hissesinin haczine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun BK. 534. maddesine göre bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak ortağın tasfiyedeki payı veya kâr payı üzerinde kullanabilirler. Adi ortaklığın feshediidiğine ve tasfiyesi için gerekli işlemlerin yapılmasına icra müdürlüğünce karar verilemez. İİK'nun 121. maddesi gereğince mahkemeden karar alınarak müteakip işlemlere devam edilmesi gerekirken, icra müdürlüğünce ortaklığın feshedildiğine karar verilerek tasfiye için gerekli işlemlerin yapılması için ortaklara müzekkere yazılmasına karar verilmesi doğru değildir.O halde mahkemece; açıklanan nedenlerle adi ortaklığın feshedildiğinin bildirilmesine ve tasfiyesi için gerekli işlemlerin yapılması için ortaklara müzakere yazılmasına yönelik işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.