ESAS NO: KARAR NO: MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/05/2011NUMARASI: 2011/421-2011/382Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Mahkemece, mernis adresine Tebligat Kanunu’nun 35. Maddesine göre tebligat yapılabileceği gerekçe gösterilerek borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir.Tebliğ işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olan ve somut olayda uygulanması gereken 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 35/son maddesi hükmüne göre "...kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ve ticaret sicillerine..." bildirilen adreslere gönderilen tebliğ işlemlerinin yapılamaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde muhataba doğrudan 35.madde uygulanarak tebligat yapılabilir. Bir başka deyişle daha önce aynı adrese yöntemince tebligat yapılması koşulu aranmaz.5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun adres beyanında bulunabilecek ilgilileri belirleyen ve bildirim yükümlülüğü başlığını taşıyan 50.maddesinin (2) numaralı bendinde ise "Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanı esas alınır. Bildirim, nüfus müdürlüklerine ve dış temsilciliklerimize adres beyan formuyla yapılır. Yerleşim yeri adresi aynı konut olan ailenin ergin fertleri, birbirlerinin yerine adres beyanında bulunabilirler." düzenlemesine yer verilmiş ve aynı hüküm Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/2. maddesinde de yer almıştır.O halde mahkemece aile fertlerinin birbirleri yerine adres beyanında bulunabilmelerine olanak tanıyan ve yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri çerçevesinde, tebligat yapılan bu adresin, borçlunun bizzat kendisinin imzalı beyanına dayalı olarak tespit edilmiş mernis adresi olup olmadığı usulünce araştırılmalı, borçlu tarafından bildirim yapılmadığı takdirde, (7201 S.Y. Md.35'e göre tebligat yapılamayacağından) borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu’nun 32. maddesine göre öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulüne, kendi bildirimine dayandığının tespit edilmesi halinde ise istemin reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isbetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.