Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7965 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5815 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Karabük İcra MahkemesiTARİHİ: 22/01/2007NUMARASI: 2006/122-7Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki her iki taraf vekilleri tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Takip dayanağı ilamda hükmedilen tazminat alacağının yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.4833 Sayılı 2003 yılı Mali Bütçe Kanunu’nun 51/t maddesi ile 5027 Sayılı 2004 yılı Bütçe Kanunu’nun 49/o ve 5277 Sayılı 2005 yılı Bütçe Kanunu’nun 37/e maddelerindeki faiz oranları genel bütçeye dahil dairelerle, katma bütçeli idarelerin ilama bağlı borçları hakkında uygulanır. (HGK’ nun 01.12.2004 tarih ve 2004/12-667 E, sayılı kararı)Somut olayda borçlu idare ilamda öngörülen tazminat alacağı için takip edildiğine göre yukarıda yer alan açıklamalar dikkate alındığında faiz hesaplamasının anılan maddelerle yer alan oranlara göre yapılması zorunludur.Ancak, 2003 yılı Bütçe Kanununun 51/t maddesi ile 2004 yılı Bütçe Kanunu’nun 49/o Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. 5277 Sayılı 2005 yılı Bütçe Kanunun 37/e. maddesi de 5335 Sayılı yasayla iptal edilmiş ve iptal hükmü 1.5.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. O halde Mahkemece 01.01.2005-01.05.2005 döneminde 2005 yılı Bütçe Kanunlarındaki oran üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, anılan dönem için 3095 sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca faiz hesaplanarak sonuca gidilmesi isabetsizdir.2-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Takip dayanağı ilamda borçludan tahsiline karar verilen karar ve ilam harcı alacaklı tarafından ödendiğine göre, ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte anılan alacak kalemini, borçludan talep etmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece, ilam hükmüne aykırı olarak borçlunun harçtan muaf olduğu gerekçesi ile takipte talep edilen karar ve ilam harcı alacağının istenemeyeceği yönünde hüküm tesisi doğru değildir.Öte yandan, borçlunun itirazı sonucunda, yaptırılan bilirkişi incelemesi doğrultusunda, Mahkemece icra emrinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken, icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi yasaya uygun bulunmamıştır.SONUÇ : Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1). maddede yazılı nedenlerle borçlu yararına, (2). maddede yazılı nedenlerle alacaklı yararına İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.