MAHKEMESİ: Şişli 3. İcra MahkemesiTARİHİ: 07/11/2006NUMARASI: 2005/1236-749Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlu hakkında çeke dayalı olarak icra takibine geçilmiş ve örnek 10 numaralı ödeme emri 26.05.2005 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir.Borçlu vekili ise İİK.nun 168/3.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra 13.10.2005 tarihinde İcra Mahkemesine yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve satış ilanı tebligatındaki imzanın da kendisine ait olmadığını, ileri sürerek çekin teminat çeki olup, borcun 13.000,00-YTL. olmasına rağmen 42.000,00-YTL. üzerinden takibe konulduğu nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve usulsüz işlemlerin iptalini talep etmiştir. İ.İ.K.’nun 168/3.maddesi gereğince takibin dayanağı senedin kambiyo senedi vasfını taşımaması nedeniyle takibin iptali isteminin “şikayet” niteliğinde bulunduğu ve 5 günlük süreye tabi olduğu açıklanmıştır. Öte yandan, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek İcra Mahkemesi’ne başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’ nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur.O halde Mahkemece öncelikle, borçlu vekilinin ödeme emri tebliğ işlemine ve satış ilanı tebliğine yönelik şikayetinin incelenerek, başvurunun süresinde olup olmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonucuna göre takibe yönelik şikayetin esasının incelenmesi gerekirken, bu konuda bir karar verilmeden ve itirazın sürede olup olmadığı belirlenmeden, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; İİK.nun 170/a-son maddesinde (her ne suretle olursa olsun, .....borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise) takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfını taşımadığı nedeni ile takibin iptal edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda “...borcun 13.000,00-YTL. olmasına rağmen 42.000,00-YTL. üzerinden takibe konulduğu...” şeklindeki beyanıyla borcu kısmen kabul ettiğinden Mahkemece borçlunun borcu kısmen kabulü dikkate alınarak, İİK’ nun 170/a-son maddesi uyarınca şikayetin reddi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.