MAHKEMESİ: Ankara 15. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/10/2012NUMARASI: 2012/911-2012/1074Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından 6 adet bonoya istinaden yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlunun 21.08.2010 keşide tarihli 5.000 TL bedelli bono yönünden imzaya itiraz ettiği, 21.08.2010 keşide tarihli ve değişik vadeli 250,00 TL bedelli bonolar yönünden ise ödeme yaptığından bahisle borca itirazda bulunduğu mahkemece yapılan yargılama sonunda, borçlunun ödeme iddiasında bulunduğu, böylece davacının borcu kabul ettiği, 5.000 TL bono yönünden İİK.'nun170/a-son maddesi gereğince imzayı kabul etmediğini ileri süremeyeceği gerekçesiyle, imzaya itirazın irdelenmediği ancak senetlerde keşide yeri bulunmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.TTK'nun 688/6.maddesi gereğince senette tanzim yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesinde ise, tanzim edildiği yer gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tanzim yeri olarak idari birim adı (kent, ilçe, bucak, belde, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Takip dayanağı 21.08.2010 keşide tarihli 5.000 TL bedelli bonoda TTK'nun 688/6.maddesi uyarınca tanzim yerinin bulunduğu ve borçlunun dava dilekçesinde “250 TL'lik 5 adet senedin bedeli olan 1.250,00 TL'yi ödedim “şeklinde beyanda bulunmuş olduğu takibin dayanağı 5.000 TL bedelli bono yönünden borcun kabulüne yönelik bir açıklamada bulunmadığı görülmektedir. Kaldı ki bu beyan borcu kabul anlamında kabul edilse dahi borcun kabulü, imza itirazında bulunulmasına ve dolayısıyla imza incelemesi yapılmasına engel değildir.O halde mahkemece, 5.000 TL bedelli bono yönünden yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu bono yönünden takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07/03/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.