MAHKEMESİ: Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/09/2012NUMARASI: 2012/790-2012/845Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlunun 3.kişi bankadaki alacağı mevduatı İİK'nun 106/2.maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle somut olayda gözlendiği gibi adı geçenin bankadaki mevduatı menkul haczi gibi icra müdürlüğünce bankaya yazılacak yazı ile de haczedilebilir (HGK.01.12.1999 tarih 1999/12-1003/1017 sayılı kararı). İİK'nun 88.maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen muhafaza tedbiridir. Bu nedenle mevduatın haczi için haciz yazısı dışında bankaya ayrıca İİK'nun 89.maddesi gereğince haciz ihbarnamesi tebliği şart değilse de mevduatın 3.kişi nezdinde alacak niteliğini de arz etmesi sebebi ile sözü edilen madde doğrultusunda haciz ihbarnamesi gönderilmesi sureti ile haczedilmesine de yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu işlem yapıldığı taktirde İ??K'nun 89 ve bunu izleyen maddelerindeki hukuki sonuçlar doğar ise de bankaya gönderilen 89/1 haciz müzekkeresi niteliğinde olmayan doğrudan haciz yazısı olmakla (İİK'nun 89.maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı gönderilmesi halinde ise) anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılmaz.Takip dosyasının incelenmesinde; icra müdürlüğünce, 23/07/2012 tarihli haciz yazısı ile üçüncü kişi bankadan, borçlunun bankadaki hesapları ile bankadan olan tüm hak ve alacaklarının haczinin istendiği, bankaca verilen cevapta, borçlu M... E.... Ş....in şikayetçi bankaya olan borcu nedeniyle hesaptaki para üzerinde rehin hakları olduğunun bildirildiği, bunun üzerine icra müdürlüğünün 23.08.2012 tarihli yazısı ile, borçlunun hesaplarında bulunan mevcudun ve rehin hakkının kaynağını teşkil eden belgelerin icra dosyasına gönderilmesinin istendiği, şikayetçi banka tarafından 31.08.2012 tarihinde verilen cevapta bankanın rehin hakkı bulunduğu hususu yinelendiği gibi, rehin hakkının kaynağını teşkil eden belgelerin gönderildiği anlaşılmaktadır.Haciz yazısının icra dairesinde yazıldığı tarihte haciz tamamlanmış olacağından, üçüncü kişi durumundaki bankanın haciz yazısına karşı, “mevduat üzerinde rehin hakkının olduğunu” ileri sürmesi istihkak iddiası niteliğindedir.Yine, İİK'nun 99.maddesinde, "haczedilen şey borçlunun elinde (m.96) olmayıp da üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı (m.23) idida eden üçüncü bir şahıs nezdinde bulunursa icra müdürü o şahıs aleyhine icra mahkemesine müracaat için alacaklıya yedi gün mühletverir. Bu mühlet içinde icra hakimliğine dava ikame edilmezse üçüncü şahsın iddiası kabul edilmiş sayılır." düzenlemesine yer verilmiştir.O halde İİK'nun 99.maddesindeki prosedür izlenmeden hacizli paranın bankadan istenmesi yasaya aykırıdır. Mahkemece alacaklının şikayetinin reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.