Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7910 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5005 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : İstanbul 16. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/11/2013NUMARASI : 2013/1315-2013/1385 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazların yerinde değil ise de; 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Ayrıca, 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine Ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7.maddesinde; bu Kanunda, belediyelere, genel bütçe vergi gelirleri tahsilâtından ayrılacak paylar ile diğer kanunlarda verilmesi öngörülen payların vergi hükmünde olduğu düzenlenmiştir. 2560 Sayılı Kanun'un 27. maddesinde yazılı İSKİ'ye ait taşınır-taşınmaz malların devlet malı sayılacağı hükmü, ceza hukuku yönünden olup, hacze engel değil ise de İSKİ, 2560 Sayılı Kanun gereğince İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin idari yapılandırılmasında yer aldığından, hakkında 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son ve 5779 Sayılı İl Özel İdarelerine Ve Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun’un 7.maddelerinin uygulanması gerekir. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Bütün bu açıklamalar ışığında, 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin dar yorumlanması gerektiği sonucuna varılmalıdır. Maddede açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç geliri olma ya da "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulları kabul edilmiştir. Para likit olduğundan, ne amaçla harcanacağının önceden bilinmesi mümkün değildir. Kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla harcanacağı kararlaştırılan paraların, her an idari bir kararla başka bir amaç için kullanılması her zaman mümkündür. İdari işlem ya da kararla hesabın kamu hizmetinin yürütülmesini sağlayacak bir amaç için tahsis edilmesi, hesaptaki paraların fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı sonucunu doğurmaz. Bu nedenlerle, paranın niteliği gereği fiilen kamu hizmetinde kullanıldığından bahsedilemez. Çünkü para harcandığı anda biteceğinden ve harcama anına kadar anlık kararla tahsis edildiği amacın dışına çıkılabileceğinden, paranın haczedilememesi için vergi, resim, harç niteliğinde olması zorunludur. Buna göre "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" durumu “para” yönünden uygulanamaz. Aksinin kabulü hayatın olağan akışına aykırıdır. Somut olayda şikayetçi, icra mahkemesine başvurusunda ayrıca, İSKİ idaresine ait banka hesaplarındaki paraların haczi için haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuştur. Mahkemece; duruşma açılarak hacze konu hesaplarda bulunan mahcuz paraların vergi, resim, harç niteliğinde olup olmadığı veya fiilen kamu hizmetinde kullanılıp kullanılmadığı ilgili bankadan hesap dökümleri getirtilip, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.