MAHKEMESİ: İstanbul 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 16/11/2006NUMARASI: 2005/211-2209Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu M. O. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından borçlular hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçmiştir. Borçlu M. O., ödeme emri tebliği üzerine, yasal süresi içerisinde senedin teminat olarak verildiğini ve borcunun olmadığı itirazında bulunmuştur. Alacaklı vekili, 13.06.2005 havale tarihli cevap dilekçesinde (borçlu ile aralarındaki ticari ilişkinin teminatı amacıyla takip konusu teminat senedini verdiğini, borçlunun vadesi gelmiş borcu 27.429,07 YTL olunca (teminat senedi miktarını aşınca) anılan kambiyo senedine dayalı olarak icra takibi yaptıklarını, teminat senedi almanın, senedi düzenleyen borçlu hakkında hiçbir zaman işlem yapılmayacağı anlamına gelmeyeceğini) beyan ederek senedin borçlu ile aralarındaki ticari ilişkinin teminatı olarak alındığını açıkça kabul etmiştir. Alacaklının bu açık ikrarı karşısında artık borçlunun bu konuda belgeye dayanmasına gerek kalmamıştır. Bu durumda alacağın varlığı ve miktarı, yargılamayı gerektirdiğinden, dayanak senet İİK'nun 688/2.maddesi anlamında kayıtsız ve şartsız bir borç ikrarını içermediğinden, kambiyo senedi vasfında kabul edilemeyeceğinden bu senede dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapılamaz. O halde, borçlunun senedin teminat senedi olduğuna ilişkin şikayetinin kabulü ile İİK7nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu Metin Olduz'un temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.