Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7867 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 23378 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Akşehir İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/07/2011NUMARASI: 2011/96-2011/116Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HUMK. 9.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, ödeme yerinin " tanzim yeri " olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir.İİK.nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK.nun 22. maddesi gereğince, kamu düzeni ile ilgili bulunmayan hallerde taraflar yetkili mahkemeyi (icra dairesini) sözleşme ile belirleyebilirler. Borçlular birden fazla ise, İİK’nun 50. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken HUMK’nun 9/2. maddesi uyarınca borçlulardan birinin ikametgahı icra dairesinde de takip yapılabilir.Somut olayda; takip dayanağı üç adet bononun tanzim yeri Yüreğir olup, ödeme emri de borçluya Adana ili Yüreğir ilçesinde tebliğ edilmiştir. Takip dayanağı bonolarda da ihtilaf halinde Adana Mahkemelerinin selahiyetli olduğu kararlaştırılmıştır.Yukarıda da belirtildiği gibi İİK.nun 50.maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken H.U.M.K.nun 9/2.maddesinin 1.cümlesine göre, davalı birden fazla ise bunlardan birinin ikametgahında takip yapılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm yalnız borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir. Borçlulardan biri için özel yetkili bir icra dairesinde takip yapılması halinde H.U.M.K.nun 9/2.maddesinin 1.cümlesi hükmü uygulanmaz. Anılan kuralların somut olaya uygulanmasında; borçlunun örnek 10 numaralı ödeme emrinin 09.06.2011 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, diğer takip borçlusu lehtara ise davacının itiraz tarihinden önce, 03.06.2011 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği ve lehtar açısından Akşehir İcra Müdürlüğünün yetkisinin kesinleştiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, borçlunun yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle bu yöne ilişkin istemin kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.