MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde, taşınmazı haciz yükü ile satın alan şikayetçi üçüncü kişinin, İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereğince ihtiyati haczin düştüğünü ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ihtiyati haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, taşınmazın ihtiyati haciz tarihinde takip borçlusu adına tapuda kayıtlı olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Bilindiği üzere; haciz tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 106. maddesi hükmüne göre; “ Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren nihayet bir sene içinde ve taşınmaz ise nihayet iki sene içinde satılmasını isteyebilir.” İİK'nun 110. maddesinde ise; “ Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya talep geri alınıpta bu müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar “ düzenlemesi yer almaktadır. Hemen belirtmek gerekir ki, yukarıda değinilen maddelerde yer alan satış isteme süreleri hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece satış talebinin öngörülen süreler içinde yapılıp yapılmadığını re'sen gözetmelidir. Satış isteme sürelerinin geçmesine karşın tapu sicilinde şeklen varlığını sürdüren haciz İİK'nun emredici nitelikteki anılan maddelerine aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.Somut olayda, taşınmazı takip borçlusundan hacizle yükümlü olarak satın alan yeni taşınmaz malikinin İİK'nun 106 ve 110. maddeleri gereğince haczin düştüğüne dair şikayette bulunmakta hukuki yararı vardır. Şikayetin incelenmesi sırasında yukarıda özetlenen yasa hükümlerine uygun olarak haczin varlığını sürdürüp sürdürmediği, haczin bu maddeler gereğince düşüp düşmediği hususunun incelenmesi gerekir.O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve kurallar doğrultusunda İİK'nun 106. ve 110. maddeleri kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle şikayet tarihinden önce haczin düşüp düşmediği araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı gerelçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.