Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7710 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 21315 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Diyarbakır 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/07/2011NUMARASI: 2010/416-2011/329Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 11.08.2010 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK. nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 17.09.2010 tarihinde icra mahkemesinde yaptığı başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri sürerek, imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır. Borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı görülmektedir. Hükmi şahıslar adına ve adı geçenin “ticaret sicilindeki adresine” gönderilen tebligatın 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Tüzüğün 28.maddesindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedenini araştırması ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibari ile böyle bir araştırmanın yapılmamış olması tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.Bu durumda mahkemece öncelikle borçluya ödeme emri tebliğ edilen adresin ticaret sicilindeki adresi olup olmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.