Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7694 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5578 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: Adana 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/01/2013NUMARASI: 2012/829-2013/10Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun, hacze muvafakatinin geçerli olmadığını ileri sürerek emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, borçlunun muvafakatinin geçerli olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez." hükmünü amirdir. 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesinde değişiklik getiren ve 28/02/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu düzenleme usule değil, esasa ilişkin olup, İİK.nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir. İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden, takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28/02/2009 tarihi sonrasında artık borçlunun 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi kapsamındaki gelir-aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır. Somut olayda, borçluya gönderilen ödeme emrinin 14/08/2012 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bizzat icra müdürlüğüne başvurarak " ... dosyaya herhangi bir itirazım yoktur, İİK gereğince lehime tanınan tüm sürelerden feragat ediyorum, ....SSK Genel Müdürlüğü Ödemeler Dairesi Başkanlığından almakta olduğum maaşımdan dosya borcu bitinceye kadar maaşımda başkaca hacizler olsa dahi...her ay maaşımın tamamının kesilmesine kendi isteğimle muvafakat ediyorum." diyerek bu beyanını imzası ile onayladığı görülmüştür. Muvafakat herhangi bir tarihi taşımadığı gibi, düzenleniş şekli, içeriği ve yazılı beyanlar nazara alındığında muvafakat verildiği tarih itibarı ile takibin kesinleşmiş olduğunun kabulüne imkan bulunmamaktadır.Bu nedenle sözkonusu muvafakat geçerli değildir. O halde, mahkemece; şikayetçi-borçlunun temyiz dilekçesinde geçen "...sadece kanun gereği olan 1/4'ünün üzerinde haczin devam etmesine karar verilmesi...'' sözleri ile kendini sınırladığı da gözetilerek HMK'nun 26. maddesi hükmüne uygun biçimde talebe bağlı kalınmak sureti ile şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.