Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7673 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 25569 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: İstanbul 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/12/2005NUMARASI: 2005/1766-2005/2374Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, vekili vasıtasıyla imzaya itiraz etmiştir. İcra mahkemesince tensip zaptının 3.bendinde, borçlu vekiline müvekkilini hazır etmesi gerektiğinden bahisle, gelmediği takdirde imza itirazından vazgeçilmiş sayılacağına ilişkin meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş, borçlu vekilinin müteakip duruşmaya gelmemesi üzerine, alacaklı vekilinin "Davayı takip ediyorum davanın reddine karar verilsin" açıklamasına itibar olunarak istem reddedilmiştir.Kural olarak İİK.nun 170/3.maddesi yollamasıyla imza incelemesi 68/a maddesine göre yapılır. Anılan maddenin 4.kısmı imza incelemesinin ne şekilde yapılacağını belirtmiştir. Dairemizin süregelen içtihatlarında da vurgulandığı üzere, imza itirazında bulunan borçluya, 68/a maddesi gereğince meşruhatlı davetiye bizzat tebliğ edilmek zorundadır. Anılan maddenin 2.fıkrasında ise, icra dairesinin yetki çevresi dışında ödeme emri tebliğ edilen borçlunun istinabe yoluyla isticvabına karar verilmesi halinde dahi, meşruhatlı davetiyenin bizzat borçluya tebliği zorunludur. Bu nedenlerle mahkemece borçlu vekiline tebliğ edilen meşruhatlı davetiye bu aşamada hukuki sonuç doğurmaz. Kaldı ki somut olayda gözlendiği gibi borçlunun adresi (..mah. ..cad. N0:...levent/İstanbul) olmakla, borçlunun istinabe suretiyle imza örneklerinin alınmaması da doğru değildir. Kabule göre de; imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklının, borçlu vekilinin duruşmaya gelmemesi üzerine, davaya devam edeceğini açıklamakla, imzanın borçluya ait olduğunu ispatla da mükellef olacağı düşünülmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.