Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7666 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 34134 - Esas Yıl 2015
İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Balıkesir 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/03/2015NUMARASI : 2014/303-2015/96Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile yapılan ve kesinleşen ilamsız icra takibinde borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayetleri yanında takibin kesinleşmesinden sonra icra müdürlüğünce yapılan dosya hesabında esas alınan %180 faiz oranının fahiş olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği görülmektedir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 648. maddesi gereğince, anılan Kanun 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, görülmekte olan davalara ilişkin olarak; "Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır" şeklinde düzenleme getirilmiştir. İcra takibi de dava gibi düşünüleceğinden, 6098 sayılı TBK'nun anılan hükümlerinin henüz sonuçlanmamış icra takiplerinde de uygulanması gerekir (HGK'nun 12.09.2012 tarihli ve 2012/19-314 E, 2012/557 K. sayılı kararı).Somut olayda, takibin 29/03/2007 tarihinde, taksitli satış sözleşmesine dayalı olarak başlatıldığı, takip talebi ve örnek 7 ödeme emrinde ise, 1.863,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %180 oranında faizi ile tahsilinin istendiği, borçlu tarafından takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranına yönelik herhangi bir itirazda bulunulmadığı ve takibin mevcut hali ile kesinleşmiş olduğu anlaşılmaktadır.O halde, mahkemece, bakiye dosya borcu hesaplanırken, takip tarihinden sonra işleyecek faiz miktarının tesbitinde, takip tarihi ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlük tarihi arasında, takipte kesinleşen faiz oranı olan yıllık %180 oranının uygulanması, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ise, aynı Yasanın 120. maddesi dikkate alınarak belirlenecek temerrüt faiz oranının uygulanması gerektiğinden, bilirkişiden ek rapor alınarak, bakiye dosya borcu bulunup bulunmadığının tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan yasa hükümleri göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.