Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7652 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 26138 - Esas Yıl 2009





MAHKEMESİ: Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 22/04/2009NUMARASI: 2009/483-2009/570Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlular aleyhinde, Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 20.11.2008 tarih ve 2007/379 esas, 2008/400 karar sayılı ilamındaki alacağın, 150.425,00 YTL'lik işlemiş faizinin tahsili amacıyla genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatılmış, örnek 7 numaralı ödeme emri borçluların, "... " adresine gönderilmiş, komşuları tarafından yurt dışında olduğu beyan edilince iade edilmiş, daha sonra da borçlu ... ticaret sicil müdürlüğünde bulunan "..." adresine tebligat çıkartılmıştır. Tebligatta 9.caddenin olmaması nedeniyle, tespit edilen 2.adres olan "..." tebligatın götürüldüğü, muhtarlıkta muhatabın ... olduğunun öğrenildiği ve bu şekliyle tebligatın iade edildiği görülmüştür. Alacaklı vekilinin talebiyle borçluların .... Şubesindeki borçlu hesaplarındaki adresi sorulmuş, bankaca ".... " olarak bildirilince, bu adrese çıkan tebligatlar iade edildiği için, Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat, bu adresin kapısına asılmak suretiyle gerçekleştirilmiştir.7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1.maddesi uyarınca; tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresine yapılır.Borçlu vekilinin icra mahkemesine sunduğu tebligat usulsüzlüğü şikayetine ilişkin dilekçesi içeriğinde ve ekli belgelerinde, özellikle takip dayanağı olarak gösterilen ve taraflar arasında görülen Ankara 11.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (eski 2005/231) 2007/379 esas sayılı dosyasında, borçluların adresinin "..." olmadığı, "..." olduğunun, davaya karşı cevap dilekçesinde bildirildiği, yine iade edilen tebligat parçalarında da borçlunun yurt dışında (...) olduğunun bildirildiği görülmektedir.O halde mahkemece, alacaklıların borçluların en son adreslerini, bilip bilmediklerinin tespiti amacıyla, borçluların bildirdikleri mahkeme dosyaları da celp edilerek bu hususun incelenip oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.