MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından muris ... mirasçıları hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinin kesinleşmesinden sonra borçlular ..., ... ve ... icra mahkemesine başvurularında, murisin mirasının borçlularca Sulh Hukuk Mahkemesi kararıyla reddedildiğini ileri sürerek itiraz etmişler, mahkemece talebin İİK'nun 16. maddesi anlamında şikayet olduğu ve aynı maddenin ikinci fıkrası gereğince süresiz şikayete tabi olduğu kabul edilerek borçlular yönünden takibin iptaline karar verilmiştir.İcra dosyasının incelenmesinde; icra takibine konu bonolarda borçluların murisinin avalist olduğu ve takibin borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapıldığı anlaşılmaktadır. Borçlular icra mahkemesine başvurularında mirasın reddi kararı nedeniyle borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Somut olayda, murisin takipten önce 20.8.2013 tarihinde öldüğü, mirasçılar hakkında 14.7.2014 tarihinde takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlulardan ... ve ...'a 22.7.2014, borçlu ...'ye ise 01.8.2014 tarihinde tebliğ edildiği, Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1197-1081 sayılı mirasın reddine ilişkin kararının 12.11.2013 tarihinde verildiği, dolayısıyla anılan mahkeme ilamının icra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden önce alındığı görülmektedir.Yapılan tüm bu açıklamalar uyarınca, borçlunun başvurusunun, icra takibinin şekline göre İİK.'nun 169. maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olduğu kuşkusuz olup, borca itirazın ise; aynı kanunun 168/1-5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine yapılması zorunludur. Ne var ki, borçlular ... ve ...'a ödeme emri 22.7.2014, borçlu ...'ye ise 01.8.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde mirasın reddi kararına dayalı olarak 08.8.2014 tarihinde icra takibine itiraz ettikleri anlaşılmaktadır. Bu itibarla, itiraz, İİK'nun 168/1-5. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süre geçirildikten sonra yapılmış olduğundan, adı geçen borçlular hakkındaki takip kesinleşmiş bulunmaktadır. Belirtilen durum karşısında, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mirasın reddine ilişkin mahkeme kararını icra mahkemesine sunmak suretiyle takibin iptalini isteyemeyeceği açıktır. Hal böyle olunca, mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.