MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesi üzerine şikayetçi 3. kişiye İİK'nun 78. maddesi gereğince gönderilen haciz müzekkeresi ile borçlunun 3. kişide doğmuş ve doğacak hak ve alacakları ile istihkak ve teminatlarına haciz konulduğu, şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 34. maddesi gereğince idarelerce alınan teminatların haczedilemeyeceği gerekçesi ile borçlu tarafından şikayetçiye verilen teminatlardaki haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiş, anılan kararın temyizi üzerine Dairemizce karar onanmış, onama kararı hakkında şikayetçi 3. kişi tarafından karar düzeltme talep edilmesi üzerine Dairemizin 19.9.2013 tarih ve 2013/19900-29252 sayılı ilamı ile ''Kamu İhale Kanunu'nun 34. maddesi gereğince, her ne suretle olursa olsun idarece alınan teminatların haczedilemeyeceği ve üzerine ihtiyati tedbir konulamayacağı düzenlemesi nazara alındığında borçlunun Dışişleri Bakanlığı nezdinde doğmuş ve doğacak bütün teminatlarına haciz konulması yönündeki işleminin yasaya aykırı olduğundan mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi'' gerektiğine değinilmek suretiyle karar bozulmuş, mahkemece, 16.4.2014 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.Bilindiği üzere; mahkemece, Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar verildiği takdirde (HUMK 429 ve devamı maddeleri) mahkeme, artık bu uyma kararı ile bağlıdır. Bozma kararına uygun yeni bir karar vermek zorundadır. Çünkü bozmaya uyma kararı ile, bozma yararına olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hak doğmuş olur. Somut olayda, mahkemenin hükmü, Dairemizce şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozma kararına direnilmeyerek uyma kararı verilmiş, ancak, sonuçta yine şikayetin reddine hükmedilmiştir. Ne var ki, yukarıda açıklandığı üzere, mahkemenin bozma ilamına uyması ile alacaklı yararına usuli kazanılmış hak meydana gelmiştir. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, uyduğu bozma kararında gösterilen esas çerçevesinde işlem yapmak ve hüküm kurmaktan ibarettir. Hal böyle olunca, mahkemece, hükmüne uyduğu bozma ilamı doğrultusunda, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken; yeniden şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.