Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7635 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5365 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18/12/2014 tarih, 2014/30785-30837 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;Şikayetçi borçlu, satış ilanlarının usule uygun olmadığını, taşınmazların değerinin rayice uygun belirlenmediğini ve sair fesih sebeplerini belirterek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece istemin reddi ile birlikte davacı aleyhine para cezasına hükmedilmiştir.İİK’nun 134. maddesinin 2. fıkrasında mahkemece işin esasına girilmemesi halinde para cezasına hükmedilemeyeceği hususu düzenlenmiş, aynı maddenin 8. fıkrasında da "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, ihaleye konu Manisa ili ... ilçesi ... nolu bağımsız bölüm ve Manisa ili ... ilçesi 4. Mıntıka Mahallesi 1127 ada 18 parsel 5 nolu bağımsız bölümün ihalesi yapılmış, bu taşınmazlardan 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin olanının muhammen bedeli 62.442,86 TL olup 30.4.2014 tarihli ihalede 94.000,00 TL'ye satılmıştır. Söz konusu taşınmaz yönünden yukarıda açıklandığı üzere satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmaktadır. Satış ilanının şikayetçi borçluya 26.02.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu tarafından bu tebligatın usulsüzlüğü ileri sürülmediğine göre, tebliğ tarihinden itibaren İİK'nun 128/a madddesi uyarınca 7 gün içinde icra mahkemesine kıymet takdir raporuna ilişkin şikayette bulunmadığı anlaşıldığından kıymet takdir raporunun kesinleştiği görülmektedir. Bu durumda zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, borçlunun 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı yoktur.O halde mahkemece, sadece 5 nolu bağımsız bölüm yönünden para cezasına hükmetmek gerekirken zarar unsuru gerçekleşmeyen 1 nolu bağımsız bölüm yönünden de para cezasına hükmedilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşıldığından borçlunun karar düzeltme isteğinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme itirazlarının kısmen kabulü ile Dairemizin 18.12.2014 tarih ve 2014/30785 E.-2014/30837 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.