Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7608 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4997 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Kumluca İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/08/2006NUMARASI: 2005/118-98Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 12.12.2006 tarih, 20711/23553 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takibe dayanak çekin incelenmesinde hamiline düzenlenmiş olduğu, keşidecisinin H. Y., ilk cirantasının (hamilin) Ş. Y. olduğu görülmüştür. İcra mahkemesi nezdinde ciro imzasının kendisine ait olmadığını ileri süren muteriz Ş. Y. olup anılan çek, hamiline düzenlendiğinden çekteki hakkın devri zilyetliğin devri ile de mümkündür (TTK. 703). Muteriz borçlu imzanın kendisine ait olmadığını, kim tarafından imzalandığını da bilmediğini açıklamış, buna karşılık alacaklı, çek keşidecisinin hamilin oğlu olup 20.4.2005 tarihli vekaletname ile çek keşide etme yetkisi de verilmek sureti ile muteriz tarafından (BK.’nun 388.mad. koşullarında) vekil tayin edildiğini ileri sürmüştür. İncelenen vekaletname kapsamı itibari ile H. S.’ın ticari mümessil olarak yorumlanmasına imkan verecek nitelikte değildir. Bu durumda yapılması gereken şey, Ş. Y.’ın inkar edilen imzasının çek keşide etmeye yetkili kılınan H. Y. eli mahsulü olup olmadığının tesbitinden sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmekten ibaretken mahkemece somut olaya uygun düşmeyen gerekçeler ve eksik inceleme ile takibin iptaline karar verilmesi doğru olmadığından mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken maddi yanılgı sonucu H. Y.’ın ticari mümessil olduğundan bahisle Dairemizce verilen bozma kararının bu nedenle yerinde olmadığından borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştirSONUÇ : Borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 2006/20711-23553 karar 12.12.2006 tarihli bozma gerekçesinin kaldırılmasına karar verildikten sonra mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.04.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.