MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de, Alacaklı tarafından borçlu aleyhine rehin açığı belgesine dayalı olarak başlatılan ilamsız takipte, borçlunun ... ili, ... Köyü,... ada ...parselde kayıtlı taşınmazına haciz konulduğu, borçlunun, İİK'nun 82/4. maddesi gereğince icra mahkemesine yaptığı hazcedilmezlik şikayetinin mahkemece kabul edilerek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK’nun 82/1-4. maddesinde; borçlu çiftçi ise, kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin haczedilemeyeceği, aynı Kanun'un 82/1-7. maddesinde de; borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiştiricisi ise, kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ, bahçe ve bu sanat için lüzumlu bulunan alat ve edevatın haczedilemeyeceği öngörülmüş, aynı Kanun'un 82/3. maddesinde ise, bu malların kıymetinin fazla olması durumunda, bedelinden haline münasip bir kısmının, ihtiyacını karşılayabilmesi amacıyla borçluya bırakılmak üzere haczedilerek satılacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Borçlunun İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendinden yararlanabilmesi için asıl uğraşının çiftçilik olması gerekir. Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabilir. Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapması çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmadığı gibi, örneğin çiftçi olan borçlunun, emekli maaşı alması da çiftçilik vasfını ortadan kaldırmaz. Böyle bir durumda borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı, haczedilen haczedilmeyen tüm taşınmazları, taşınmazların değerleri ile orantılı gelir elde edip etmediği keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmeli ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak, borçlunun geçimine yetecek kadarı üzerinden haczin kaldırılmasına karar verilmelidir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ve İİK'nun 82/1. maddesinin 4. bendi ve aynı maddenin 3. fıkrası gereğince mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.