Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 760 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13466 - Esas Yıl 2011
MAHKEMESİ: İzmir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/03/2011NUMARASI: 2010/1323-2011/240Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, itiraz eden borçlunun isminin ciro silsilesine sonradan yazıldığı ve imzasının bulunmadığı belirtilerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçlunun adı ve soyadından oluşan imzasının yer aldığı ve usulüne uygun imza itirazında bulunulmadığı gerekçesi ile bu yöndeki itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 168/4.maddesi gereğince, takip dayanağı kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise, borçlunun, imzaya itirazını ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine başvurması zorunludur.Somut olayda, borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde, borçlu İbrahim İltar'ın isminin ciro silsilesine sonradan yazıldığını ve altında imzasının bulunmadığını belirttikten sonra ilerleyen ifadelerde borçlunun imzasının olmadığı dolayısıyla geçerli bir cirosunun bulunmadığını iddia ettiği görülmektedir. Bu ifadelere göre, yukarıda anılan maddede açıklandığı şekilde usulüne uygun imzaya itiraz edildiğinin kabulü gerekir.O halde, mahkemece, dayanak çekteki ciro silsilesinde yer alan borçlunun adı ve soyadının imza olarak kabul edilmesi ve borçlunun da imzaya itiraz etmesi nedeniyle, İİK.nun 170.maddesi yollaması ile aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrası gereğince, bilirkişi marifetiyle, ad ve soyad şeklindeki ibarenin borçlu İbrahim İltar elinden çıkıp çıkmadığının usulüne uygun imza incelemesi yapılmak suretiyle belirlenip, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.