Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 758 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 22444 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: Tuzla İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/09/2007NUMARASI: 2007/164-2007/211Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;2-Takip dayanağı Tuzla Asliye Hukuk Mahkemesinin 2.3.2005 tarih ve 2003/1239 E-2005/155 K. sayılı ilamın hüküm fıkrasında,"13.041,00 YTL alacağın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine" karar verildiği ve bu ilamın tavzihine ilişkin aynı mahkemenin 8.6.2006 tarihli tavzih kararında," Maliye Hazinesi aleyhinde açılan davanın kısmen kabulü ile 13.041,00 YTL'nin dava tarihi olan 7.4.2000 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine " hükmedildiği ve bu tavzih kararının 20.6.2006 takip tarihinden önce olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca tavzih ilamınında takip talebine eklenerek icra dosyasına konulmuştur. Bu durumda tavzih ilamı içeriğine göre ilamdaki alacağa faiz istenebileceği gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.Kabule göre de, ilamda faizin başlangıç konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebilir.(HGK.5.4.2000 tarih 2000/12-739 E-2007/746 K.) Ancak hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentilerde ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale gelebileceğinden faiz kesinleşme tarihinden hesaplanmalıdır. (İçtihadı Birleştirme Hukuk Bölümü Genel Kurulu'nun 24.11.1995 tarih 1994/2 E. 1995/2 K. sayılı kararı.) Somut olayda ilam alacak ilamı olup kesinleşmeden infaz kabiliyeti bulunduğundan karar tarihi yerine, kesinleşme tarihinden itibaren faize hükmedilmeside doğru görülmemiştir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.