MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/06/2011NUMARASI: 2011/105-2011/531Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Borçlunun başurusu takibe konu edilen bononun ön yüzündeki teminat olarak verildiğine dair ibarenin kesilerek takibe geçildiği, gerçekte bononun teminat amaçlı verildiği ve vade kısmının sonradan doldurulduğu gerekçesiyle takibin iptali istemine yöneliktir. Takip dayanağı bononun incelenmesinde vade tarihinin bulunduğu ve TTK.nun 688/6.maddesinde öngörülen unsurları içerdiği anlaşılmaktadır. Açık senet düzenlemesi mümkün olup, tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiası icra mahkemesinde yazılı belge ile ispatlanamadığı sürece, TTK.nun 690.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken TTK.nun 592.maddesine göre açık bono düzenlenebilir.Somut olayda tedavüle çıkarıldığı takip tarihi itibariyle takibe konu bono unsurlarında bir eksiklik olmadığından mahkemece anılan bilirkişi raporuna göre senedin vade tarihini oluşturan rakamların grafolojik özelliklerinin senetteki diğer yazı ve rakamlardan farklı olduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, HGK.nun 14.3.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve 20.6.2001 tarih ve 2001/12-48 sayılı kararında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. Borçlunun teminat iddiasının sabit olması halinde dayanak belge kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği ve dolayısıyla TTK.nun 688/2.maddesinde öngörülen koşulu taşımadığı için takibin iptali gerekecektir.Borçlu tarafından, teminat ibaresinin kesilerek takip konusu bonodan çıkarıldığı iddiasında bulunmuş ve bu yönde bir fotokopi belge ibraz edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından bu belge kabul edilmemiş, anılan belgenin bononun tanzimininden sonra montajla oluşturulduğu iddiasında bulunulmuştur. Mahkemece alınan grafoloji uzmanı(bilirkişi) ...imzasını taşıyan 27.5.20011 tarihli raporda; "dava konusu senedin alt kenarının matbaa kesimi olmayıp sonradan kesildiği, ancak kesilmiş olan alt bölümde teminata ilişkin bir yazı olup olmadığı konusunda veya davacı(borçlu)'nun sunmuş olduğu üst kısmında senet, alt kısmında teminata ilişkin yazı bulunan belge fotokopisinin montajı yapılmadan tespitte bulunmanın mümkün olmadığı" bildirilmiştir. Bu durumda teminat iddiasının da ispatlanamadığı gözetilerek borçlu isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/03/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.