MAHKEMESİ: Erzurum 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/06/2010NUMARASI: 2010/24-2010/249Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu aleyhine genel haciz yoluyla yapılan takibin kesinleşmesinden sonra, şikayetçi 22.01.2010 tarihli başvurusunda, emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda, borçlunun 20.04.2007 tarihli dilekçesiyle borcun tamamı bitinceye kadar emekli maaşının kesilmesine muvafakat ettiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. 06/03/1965 günlü resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 538 Sayılı Yasa ile değişik İİK'nun 83-a maddesi gereğince; borçlunun hacizden önceki dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de, borçlunun hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilmez olduğunun borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği ifade olunmuştur. Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir (HGK 31/03/2004 tarih, 2004/12-202 Esas, 196 K. ve 31/03/2004 tarih 2004/12-167 Esas, 185 K.).17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasanın 93.maddesine göre; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler, 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez."Somut olayın incelenmesinde, borçlu, 20.04.2007 tarihinde icra dairesine yaptığı başvuru ile Bağ-Kur’dan aldığı emekli maaşının tamamının kesilmesine muvafakat etmiş, bunun üzerine icra müdürlüğünce aynı gün kuruma haciz müzekkeresi yazılarak emekli maaşına haciz konulmuş, 28.07.2007 tarihinden itibaren de aylık 400,00 TL kesilmeye başlanmıştır. Borçlu icra müdürlüğüne 14.10.2008 tarihinde verdiği dilekçede ise, daha evvel aylık 400,00 TL kesilmesi için talepte bulunulmuş ise de geçinemediğinden kesintinin aylık 200,00 TL olarak düzeltilmesi talebinde bulunmuştur. Ayrıca yargılama sırasında 13.04.2010 tarihinde haczin, maaşından ¾ oranında kaldırılmasını, ¼ oranında devam etmesini istemiştir.Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, borçlunun hacizden önce 20.04.2007 tarihinde yaptığı muvafakat, İİK'nun 83/a maddesi gereğince geçersizdir. Ancak borçlu icra müdürlüğüne verdiği 14.10.2008 tarihli dilekçe ile haczin 200,00 TL üzerinden devam etmesine muvafakat ettiğine, mahkemeye sunduğu 13.04.2010 tarihli dilekçeyle de, haczin maaşının ¼ üzerinden olmasını kabul ettiğine göre, mahkemece borçlunun kabul ettiği bu miktar ve orandan hangisi fazla ise o miktar üzerinde haciz bırakılarak bunun dışında kalan kısım üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 15.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.