MAHKEMESİ : Ankara 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/09/2009NUMARASI : 2009/1187-2009/1044Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu aleyhinde kredi kartı alacağının tahsili amacıyla yapılan takipte, 24.07.2008tarihli menkul haczi sırasında, borçlunun, Emekli Sandığından aldığı maaşından aylık 300 YTL 'nin kesilmesine muvafakat ettiği, bunun üzerine, icra dairesince 25.07.2008 tarihli haciz müzekkeresinin yazıldığı, Emekli Sandığı Genel Müdürlüğünce, borçlunun Kasım 2008 ve müteakip aylıklarına haczin tatbik edileceğinin bildirildiği görülmüştür.Borçlu vekili 10.9.2009 tarihli dilekçesiyle, 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesine dayalı olarak, borçlunun maaşındaki haczin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece borçlunun 30.06.2008 tarihli dilekçesiyle hacze muvafakati bulunduğundan şikayetin reddine karar verilmiştir.25.07.2008 haciz tarihinde yürürlükte bulunan 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunun da, emekli maaşının haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme yok ise de, şikayet tarihi olan 10.09.2009 tarihi itibariyle olaya uygulanması gereken 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü yer almaktadır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçici 1, 2 ve 4.maddelerine göre de, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununa tabi olanların da bu kanunun 4.maddesinin birinci fıkrasının a, b, c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği nazara alındığında, emekli sandığından emekli maaşı alanlara da 5510 sayılı yasanın maaşın haczedilemeyeceğine ilişkin 93.madde hükmünün uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu maddede yapılan ve 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren değişikliğe göre de, “Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakatı bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.” Bu yasa İ.İ.K.nun 83-a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden, 28.2.2009 tarihi ve sonrasında, borçlunun 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi kapsamındaki gelir , aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakatının geçerli olacağı anlaşılmaktadır. Somut olayda borçlunun, evinde 24.07..2008 tarihinde yapılan menkul haczi sırasında emekli aylığına haciz konulmasına ilişkin muvafakatı üzerine, 25.07.2008 tarihinde icra dairesince maaşına haciz uygulanmıştır. Bu durumda borçlunun muvafakatı, yukarıda açıklanan yasal düzenlemenin yürürlük tarihinden önce olduğundan geçerli değildir. O halde, mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.