MAHKEMESİ: Eyüp İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/08/2010NUMARASI: 2010/406-2010/695Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yanız birine yapılır. Aynı Kanun'un 13. maddesine göre de, tebliğ yapılacak bu kişiler herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinde de tüzel kişi adına, tebligatı kabul edecek kişi herhangi bir sebeple mutad iş saatlerinde bulunmadığı veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olduğu takdirde tebliğ orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tüzel kişinin yetkilisinden sonra gelen kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle vazifelendirilmiş biri olması gerektiği, bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edilmek şartıyla o yerdeki diğer memur veya müstahdemlerinden birine yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda tüzel kişi olan borçluya örnek 7 ödeme emrinin ....... Mahallesi, ..... Caddesi, ..... Sokak, No: ..../.... ....../İstanbul adresinde "Adı geçen firma sahibi tevziat saatlerinde adresinde bulunmadığından komşusu isim, soyisim vermeyip, imzadan imtina edip şifahi beyanına göre muhatabın dışarı görevde olduğundan, ilgili mahalle muhtarlığına 7201 Sayılı T.K'nun 21. maddesine göre 27 Nisan 2010 tarihinde saat 15:40'da tebliğ edildi. Aynı komşusuna haber verilerek 2 nolu formül kapısına yapıştırıldı. Terazidere mahallesi muhtarı Baskın Kosava" adının ve imzasının alınarak anılan Kanun'un 21. maddesine göre tebligat yapılmış ise de, tüzel kişi borçlunun tebligatı almaya yetkili mümessilinin mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadığının tespiti halinde, anılan Kanun'un 13. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddeleri uyarınca tüzel kişi adına tebligatın hazır bulunan memur veya müstahdemlerden birine yapılacağının belirtilmiş olmasına rağmen, tüzel kişinin kendisine tebligat yapılabilecek memur ya da müstahdemlerinin bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmeksizin, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca yapılan tebligat usulsüzdür. Ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulü ile usulsüz tebligattan haberdar olunduğu belirtilen 10.05.2010 tarihinin tebliğ tarihi sayılmasına karar verilmesi gerekirken, tebligatın usulüne uygun olduğundan bahisle istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.