Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 7385 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 32131 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ: Serik İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 30/04/2012NUMARASI: 2011/85-2012/95Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi üçüncü kişi icra mahkemesine başvurusunda, Serik 1. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1505 Talimat sayılı dosyası ile 01/02/2009 ve 19/08/2010 tarihlerinde haczedilen menkullerin finansal kiralama konusu olduğunu ileri sürerek 3226 Sayılı Kanunun 19.maddesi uyarınca üzerlerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 6361 Sayılı Kanunun 28. maddesinde; kiracının iflası veya icra takibine uğraması halinde finansal kiralama konusu malların takibin dışında tutulmasına veya iflasta tefrikine ilgili memurca karar verileceği, bu karara karşı yedi gün içinde icra mahkemesi nezdinde şikayette bulunulabileceği öngörülmüştür. Yasada öngörülen bu düzenleme ile haczedilmezlik ve istihkak prosedüründen ayrı finansal kiralama konusu malların, haciz veya iflas dışında (takip dışında) bırakılacağı kuralı getirilmiştir. Borçlu kiracı ve finansal kiralama yapan kiralayan yasanın bu hükmünden yararlanarak icra ve iflas müdürüne başvurabilirler. Sözü edilen hükümler kiralayanın doğrudan istihkak davası açmasına engel değildir. Ayrıca, ilgili memurun 6361 Sayılı Yasanın 28.maddesi uyarınca vereceği karara karşı da, hukuki yararı bulunan alacaklının, borçlunun ve finansal malları kiralayanın, memur işleminin yanlışlığını ileri sürerek 7 gün içerisinde icra mahkemesine şikayette bulunma hakları olduğu, sözü edilen madde gereğidir. Öte yandan aynı takip dosyasından olsa da konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı vardır. Şikayetçi icra mahkemesine başvurusunda 01/02/2009 ve 19/08/2010 tarihlerinde yapılan haciz işlemlerini şikayet konusu yapmıştır. Yapılan ilk haciz ve kıymet taktirinden sonra şikayetçi 15.07.2010 tarihinde kıymet taktirine itiraz etmiş olup, en geç itiraz tarihi itibariyle 01.02.2009 tarihinde yapılan haczi öğrenmiş olacağından bu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde icra mahkemesine başvurmadığından mahkemece ilk hacze yönelik şikayetin süreden reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak, ikinci haciz tarihi 19.08.2010 olup, bu tarih İcra mahkemesinin gerekçesinde belirtilen 2011/157 (2010/157 olması gerekirdi) sayılı kıymet taktirine itiraz davasının dava tarihi olan 15.07.2010 tarihinden sonradır. Yine kararın gerekçesine konu edilen 2011/158 sayılı dosyada dava tarihi ise 05.07.2011 olup, uyuşmazlık konusu bu dava tarihinden daha sonradır. Bu durumda ikinci haczin anılan davalar ile öğrenildiği ve buna göre şikayetin süresinde yapılmadığına yönelik mahkeme gerekçesi yerinde değildir.O halde mahkemece 19.08.2010 tarihli hacze yönelik şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/03/2013 günündeoybirliğiyle karar verildi.