MAHKEMESİ: İstanbul 10. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 20/09/2012NUMARASI: 2012/989-2012/1025Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takip dayanağı bono nedeniyle alacaklı lehtar tarafından, keşideci borçlu hakkında 02.08.2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, dayanak bonoda tanzim tarihinin 14.10.2011 olup, vade tarihinin ise belirtilmediği görülmektedir. Borçlu tarafından verilen itiraz dilekçesinde, dayanak belgenin acentelik sözleşmesi gereği teminat olarak verildiği, kambiyo senedi vasfında olmadığı ileri sürülmüş ve takibin durdurulmasına karar verilmesi talep edilmiştir. TTK'nun 689/2. maddesi gereği, “vadesi gösterilmemiş olan bono görüldüğünde ödenir.” TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile bonolarda da uygulanması gereken TTK'nun 615/1. maddesi gereği bonoda vade gösterilmemiş ise, görüldüğünde ödenmesi gereken bono olarak düzenlendiğinin kabulü zorunlu olup, aynı kanunun 616. maddesine göre de bu gibi bonoların tanzim tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödenmek üzere ibrazı zorunludur. Vadesi gösterilmeyen bononun 1 yıl içinde ibraz edilmemiş olması, TTK'nun 661. maddesi gereği zamanaşımı süresi dolmadıkça, senet keşidecisini sorumluluktan kurtarmaz. Zamanaşımı da bononun en geç ibrazı gereken (1) yıllık sürenin bitiminden itibaren başlar. O halde mahkemece yukarıda açıklanan kurallar ışığında, borçlunun bu yöndeki şikayetinin reddi ile diğer şikayet ve itiraz sebeplerinin incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir.Öte yandan, HMK.nun 297. maddesinin (1). fıkrasının e bendi gereği hükümde “ gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup kanunun bu emredici hükmüne ayrkırı davranılması da doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.