Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7369 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 26762 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Mudanya İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/04/2010NUMARASI: 2009/190-2010/41Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirket aleyhinde başlatılan takipte yapılan gayrimenkul ihalesi üzerine, borçlu şirket vekili süresinde icra mahkemesine başvurarak, satış ilanının kendilerine usulsüz tebliğ edildiği ve satışa esas değerin düşük olduğu nedenleriyle ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece ihalede bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun tüzel kişilere tebliğe ilişkin 12.maddesinde; "Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır", 13.maddesinde ise; "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur ve müstahdemlerinden birine yapılır", Tebligat Tüzüğünün 18.maddesinde de; ".....tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacakları bir halde oldukları takdirde tebliğ, hükmi şahsın o yerdeki memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Şu kadar ki, kendisine tebliğ yapılacak memur ve müstahdemin, hükmi şahsın o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde vazife itibariyle tebligatın muhatabı olan hükmi şahsın mümessilinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu kabil işlerle tavzif edilmiş bir şahıs olması lazımdır. Bunların da bulunmadığı tebliğ mazbatasında tesbit edildiği takdirde tebligat, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır" hükümleri yer almaktadır. İİK.nun 127.maddesine göre satış ilanının borçluya usulüne uygun tebliğ edilmesi zorunlu olup, aksi durumda bu husustaki eksiklik başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Anılan düzenlemeler ışığında şikayete konu dosya incelendiğinde; borçlu şirkete çıkartılan satış ilanının "Adreste daimi çalışan ..... imzasına" tebliğ edildiği, icra dairesince eksikliğin giderilmesi için evrakın iade edilmesi üzerine de tebliğ mazbatasına "Yetkili muhatapların İstanbul'da adres dışında olması sebebiyle" ibaresinin yazıldığı görülmektedir. Bu durumda borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebligatı usulsüz olup, tebliğ sırasında şerh edilmeyen, yetkilinin il dışında olduğu hususunun, sonradan mazbataya ilavesi suretiyle tebligatın usulüne uygun hale getirilmesi mümkün değildir. O halde mahkemece ihalenin feshi gerekirken yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.