MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ..... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takipte, borçlu şirket vekili, sair şikayet nedenleri yanında temlik eden alacaklı ... tarafından 21.09.2011, 12.06.2009 ve 13.12.2011 tarihli yazılı sözleşmeler gereğince müvekkili borçluya mühlet verilmesinin “imhal” anlamında olduğunu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde mühlet verilmesi halinde verilen süre dolmadan takip işlemlerine devam edilemeyeceğini ileri sürerek, İİK’nun 71. maddesi gereğince icranın (talikine) ertelenmesine karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece takibin İİK’nun 71/1. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK.nun 150/a-1.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 71/1. maddesine göre; “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verildiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse,takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” Aynı gönderme nedeni ile olayda uygulama yeri bulunan İİK'nun 62. maddesinde ise; itiraz etmek isteyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur olduğu, aynı Yasanın 66. maddesinde de müddeti içinde yapılan itirazın takibi durduracağı hükme bağlanmıştır. Takibe devam olunabilmesi, alacaklının İİK.nun 67 ve devamı maddeleri koşullarında genel mahkemeden alacağı itirazın iptali kararı veya İİK’nun 68-68/a maddelerine göre icra mahkemesinden alınacak itirazın kaldırılması kararı ile mümkündür. Somut olayda, örnek 9 numaralı ödeme emrinin borçluya 26.10.2005 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 31.10.2005 tarihinde icra dairesine başvurarak, icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz ettiği, yasal süresinde yapılan bu itiraz ile İİK’nun 66. maddesi uyarınca takibin durduğu görülmektedir. İcra dosyasında, söz konusu yasal düzenlemelere uygun olarak icra mahkemesince verilmiş itirazın kaldırılmasına dair bir karar olmadığı gibi itirazın iptaline yönelik bir mahkeme kararı da bulunmamaktadır. Borçlu şirketin icra dairesinin yetkisiz olduğu ve sair nedenlere dayalı takibin iptali istemine ilişkin başvurusu neticesinde Uzunköprü İcra Mahkemesi’nin 28.12.2005 tarih ve 2005/157 E., 2005/203 K., sayılı kararı ile borçlunun isteminin reddine karar verilip, aynı kararda takibin devamına karar verilmiş olması ise itirazın kaldırılmasına karar verildiği sonucunu doğurmaz. Bu durumda, icra takibinin kesinleşmiş olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. İİK’nun 71. maddesinin uygulanabilmesi için kesinleşmiş bir icra takibinin varlığı ön koşuldur. Bir diğer söyleyişle, bu yasa maddesi ancak kesinleşmiş bir icra takibinde uygulama alanı bulur. Bu nedenle, borçlunun takipten sonra ve fakat henüz takibin kesinleşmediği dönemde, anılan yasa hükmü sebebi ile takibin ertelenmesine yönelik başvurusunun dinlenme olanağı bulunmamaktadır.O halde, mahkemece; borçlunun itirazı sonucu duran icra takibinin kesinleşmediği dikkate alınarak, borçlunun imhal nedenine dayalı takibin ertelenmesi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan İİK’nun 71. maddesi gerekçe yapılarak icra takibinin ertelenmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.