Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 734 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 23330 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Kadıköy 4. İcra MahkemesiTARİHİ: 04/10/2006NUMARASI: 2006/1279-1237Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kural olarak boşanma ile birlikte hükmedilen maddi ve manevi tazminatın boşanma kararına eklentisi olması nedeniyle boşanma ilamı kesinleşmeden takip yapılması mümkün değildir.Takibe konu ilamın borçlu S.Ç. Ç.vekili tarafından temyiz edildiği , ilamın Yargıtay 2. Hukuk Dairesince 19.6.2006 tarihinde onandığı, onama ilamına karşı 8.9.2006 tarihli dilekçe ile borçlu vekilinin karar düzeltme yoluna başvurduğu, Kadıköy 1. Aile Mahkemesince borçlu vekilinin karar düzeltme harcı ve Yargıtay posta giderlerini mahkeme veznesine yatırmadığı gerekçesi ile 13.9.2006 tarihinde karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği, bu red kararının borçlu vekilince 2.10.2006 tarihinde temyiz edildiği görülmektedir.Karar düzeltme dilekçesinin süresinde verilip verilmediğini ve dava değeri yönünden karar düzeltme yolunun açık olup olmadığını incelemek yerel mahkemeye değil, Yargıtayın ilgili Dairesine aittir. HUMK.nun 432/4. maddesinde öngörülen işlemin yerel mahkemece kıyasen karar düzeltme isteğine de uygulanması mümkün değildir. Öyle ise değinilen nitelikteki isteğin incelenmesi ve ek kararla red edilmesi doğru değildir.Yargıtayın onama kararına karşı başvurulan karar düzeltme talebinin reddi halinde red tarihinde onanan mahkeme kararı kesinleşir.Şu halde mahkemenin takibe konu boşanma ile tazminat ilamlarının birlikte temyiz edilip edilmediğini ve ne zaman kesinleştiğini araştırarak ilamın kesinleşme tarihini tespit etmesi ve sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken ilam arkasında yazılı 13.9.2006 tarihli kesinleşme şerhi dikkate alınarak ilamın kesinleşmesi sonrası 15.9.2006 tarihinde yapılan takibin hukuka uygun olduğu yönünde hüküm tesis etmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.