MAHKEMESİ : İznik İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/04/2010NUMARASI : 2009/31-2010/40Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirket aleyhinde başlatılan ipotekli takipte, gayrimenkulün alacaklı bankaya ihale edilmesi üzerine, borçlu vekili süresinde icra mahkemesine başvurarak, satış ilanının kendilerine usulsüz tebliğ edildiği vs. nedenlerle ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece ihalede bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun tüzel kişilere tebliğe ilişkin 12. maddesinde; “Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır.", 13.maddesinde; “Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mutad iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamıyacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.”, 35. maddesinde ise,” ....kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarına, ticaret sicillerine.... bildirilen adreslere gönderilen tebligatın, adresten ayrılma nedeniyle yapılamaması halinde, değiştirilen adres bu yerlere bildirilmediği takdirde muhataba doğrudan 35.madde uygulanarak tebligat yapılabilir.” düzenlemeleri yer almaktadır.İİK'nun 127. maddesine göre; satış ilanının borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi zorunlu olup, aksi durumda bu husustaki eksiklik başlı başına ihalenin feshi nedenidir.Anılan düzenlemeler ışığında şikayete konu dosya incelendiğinde; borçlu şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü'ndeki adresinin, “... Mahallesi .... Cad. No:... İznik/ Bursa” olduğu, icra emri ve kıymet takdiri raporlarının bu adrese tebliğe çıkartıldığı, tebliğ memurunca tesbit edilerek mazbataya yazılan “M..... K... P... Mah. Kılıçaslan cad. no..../... . İznik-Bursa” şeklindeki ikinci adresinde, birlikte oturan oğlu ...... imzasına” tebliğ edildiği, satış ilanının ise Ticaret Sicil adresine, ancak no.71 yerine 171 olarak çıkartıldığı, tebliğ memurunca tesbit edilen ikinci adres olan “Bursa E Tipi Kapalı Cezaevine” gönderildiği, orada 20.3.2009 tarihinde “bizzat tebliğ” edildiğinin şerh düşüldüğü görülmektedir. Yine asıl takip dosyasında, şirket yetkilisi ......'a da memur eliyle tebligat çıkartılmasına ilişkin 07.05.2009 tarihli talimat üzerine de, şirket adı yazılarak “..... Mah. ..... Cad. No:.... İznik /Bursa” adresine satış ilanının tebliğe gönderildiği, bila ikmal iade edilmesi üzerine de, Tebliğat Kanunu'nun 35. maddesine göre adresin kapısına asılarak 7.5.2009 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı görülmektedir. Bu durumda borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebligatları usulsüz olup, mahkemece ihalenin feshi gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.