MAHKEMESİ: Bakırköy 3. İcra MahkemesiTARİHİ: 12/09/2007NUMARASI: 2007/570-2007/1045Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklının İstanbul 2.Tüketici Mahkemesi’nden aldığı 16.03.2007 tarihli ilamın hüküm bölümünde “davanın kabulü ile dava konusu ayıplı ürünün davacıya iadesine, aynı nitelikteki ayıpsız yeni ürünün davacıya verilmesinin aynen ifa mümkün olmazsa İİK’nun 24.maddesine göre işlem yapılmasına” karar verildiği görülmüştür.İİK’nun 24/4.maddesi “yedinde bulunmazsa ilamda yazılı değerin alınacağı, vermezse ayrıca icra emrine hacet kalmaksızın haciz yolu ile tahsil olunacağına, taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki değere göre takdir olunacağı” hüküm altına almıştır.Bu durumda, yapılması gereken iş; ilama uygun olarak alacaklının takip talepnamesinde “…aynen ifayı” talep etmesi, bunun yanında “aynen ifanın mümkün olmaması halinde icra müdürlüğünce 24.maddeye uygun olarak işlem yapılmasını” istemekten ibaretken ilama aykırı olarak, kendiliğinden, bir bedel tespit ederek İİK’nun 58/3.maddesine de aykırı biçimde takipte (28.000 Euro)nun tahsilini talep etmesine ve 24.madde uygulaması sonucunda tespit edilecek bedelin ödenmesi için borçluya tebliğ edilecek olan muhtıranın tebliğ tarihinden itibaren faiz istenebileceği de göz ardı edilerek yukarıda açıklanan bu bedele yıllık %12 faiz istenmesi de doğru değildir.Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda şikayetin kabulüyle ilama aykırılığın kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taleple bağlı kalınmaksızın takibin bu yöne ilişkin bölümünün iptaline karar vermek gerekirken yazılı biçimde reddine karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.